17 Eylül 2012 Pazartesi

Sosyal Ağların Şaşırtıcı Gücü

"Sosyal ağlar güzel ve anlaşılması güç şeylerdir. O kadar detaylı ve karmaşık, hatta o kadar yaygındırlar ki, hangi amaca hizmet ettiklerini merak ederiz. Neden içlerine yerleşmiş durumdayız? Nasıl oluşuyorlar? Nasıl çalışıyorlar? Bizi nasıl etkiliyorlar?"


Harvard'lı tanınmış bilim adamları Christakis ve Fowler, sosyal ağların nasıl oluştuğunu ve nasıl işlediğini açıklarken birbirimizin tercihleri, sağlığı, zenginliği, mutluluğu, inançları ve hatta kilosu üzerinde yarattığımız akıl almaz etkiye dair şaşırtıcı kanıtlar sunuyor.


Business Week tarafından 2009 yılının En İyi 20 Kitabından biri seçilen, New York Times "Editör'ün Seçtikleri" köşesinde ve dünyanın en büyük kitap sitelerinden Goodreads'in mutlaka okunması gereken 15 kitap listesinde yer alan kitap, Varlık Yayınlarından çıktı. 
Ekim 2012'den itibaren tüm kitapçılarda>>>


‎"Sosyal ağların şaşırtıcı gücü yalnızca diğerlerinin bizim üzerimizdeki etkisinden kaynaklanmaz. Bu güç, aynı zamanda bizim diğerleri üzerindeki etkimizden kaynaklanır. Bu güce sahip olmak için bir süperstar olmak zorunda değilsiniz. Tek yapmanız gereken bağlantı kurmaktır. İnsan bağlantılarının aynı anda pek çok yerde birden bulunabilmesi, her birimizin diğerleri üzerinde görebildiğimizden çok daha büyük bir etki yarattığı anlamına gelir. Kendimize daha iyi bakarsak, diğer pek çok insan da böyle yapacaktır. Gelişigüzel iyilikler yaptığımızda, bunlar düzinelerce hatta yüzlerce diğer insana yayılabilir. Ve her iyi davranışla, varlığımızı sürdürmemizi sağlayan ağın varlığını sürdürmesine yardımcı oluruz. 


Yirmi birinci yüzyılın en büyük projesi –insanlığın bir bütün olarak nasıl parçalarının toplamından daha fazla olduğunu anlamak- yeni başlıyor. Uykudan uyanan bir çocuk gibi, insan süper organizması da kendisinin farkına varıyor ve bu, hiç şüphesiz hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olacak. Fakat bu farkındalığın en büyük hediyesi, kendimizi keşfetmenin saf neşesi ve kendimizi tam anlamıyla tanıyabilmek için öncelikle hepimizin birbirimize nasıl ve neden bağlı olduğunu anlamamız gerektiği gerçeği olacaktır."
SOSYAL AĞLARIN ŞAŞIRTICI GÜCÜ


Sosyal Ağların Şaşırtıcı Gücü, başkalarıyla aramızdaki bağlara ve bunların duyguları, cinselliği, sağlığı, siyaseti, parayı, evrimi ve teknolojiyi nasıl etkilediğine odaklanıyor. Fakat en önemlisi, bizi benzersiz biçimde insan yapan şeyi sorguluyor. Kim olduğumuzu bilmek için, birbirimize nasıl bağlandığımızı anlamamız gerekiyor.


10 Eylül 2012 Pazartesi

Yeni Kitap- CONNECTED




SOSYAL AĞLARIMIZ DÜNYADAKİ HERKESE ULAŞMAMIZI SAĞLAYABİLİR Mİ?
ARKADAŞLARIMIZ PARADAN DAHA MI ÖNEMLİ?
İNTİHARLAR VE İYİLİK BULAŞICI MI?
EŞİMİZİ BAŞKALARI MI SEÇİYOR?
ÖMRÜMÜZÜ SOSYAL BAĞLANTILARIMIZ MI BELİRLİYOR?


BU KİTABA GÖRE, TÜM BU SORULARIN YANITI "EVET"!!!



Başlık:                         SOSYAL AĞLARIN ŞAŞIRTICI GÜCÜ
                                  
Yazarlar:                     NICHOLAS A. CHRISTAKIS - JAMES H. FOWLER
               
Türkçesi:                     Derya Yüksek           
Türü/ilgi alanı:              Toplum bilim, sosyal psikoloji

Yazar/Kitap Hakkında:  Sosyal Ağların Şaşırtıcı Gücü, insan topluluklarında ilişkilerin Etkilemenin Üç Derecesi Kuralı ile oluştuğunu gösteriyor: bizden üç derece uzaklığa kadar çevremizdeki  kişileri etkiliyor ve onlardan etkileniyoruz, üstelik bu kişilerin çoğunu tanımıyoruz bile. Örneğin arkadaşınızın arkadaşının arkadaşı, mutluluğunuz üzerinde cebinizdeki 5.000 dolardan daha fazla etki yaratabiliyor. Finans oyunlarının, yeme bozukluklarının, madde kullanımının ve toplu intiharların, ama aynı zamanda oy vermenin, yaratıcılığın, özverinin ve “gelişigüzel” iyiliklerin de temelinde sosyal ağlarımız yatıyor. Geniş kitleleri etkilemenin yolu, özellikle bu çağda ağların merkez noktalarındaki insanlara erişerek mesajı yaymalarını sağlamaktan geçiyor.  



"Kendimizi bir süperorganizmanın parçası olarak görmek, hareketlerimize, seçimlerimize ve deneyimlerimize yeni bir gözle bakmamızı sağlar. Sosyal ağlara gömülü olmamızdan etkileniyorsak ve bize yakından ya da uzaktan bağlı olan diğer kişilerin etkisi altında kalıyorsak, ister istemez kararlarımız üzerindeki gücümüzü biraz kaybederiz. Bu tür bir kontrol kaybı, özellikle de insanlar komşularının hatta yabancıların manevi anlamları ve sosyal yansımaları olan davranışları ve sonuçları etkileyebileceğini fark ettiklerinde, güçlü tepkilere neden olabilir. Ancak bu farkındalığın diğer yüzü, insanların kendilerini ve kendi sınırlarını aşabilecekleridir.


Bu kitapta, birbirimizle bağlantımızın yalnızca yaşamlarımızın doğal ve gerekli bir parçası değil, aynı zamanda sağlam bir güç olduğunu savunuyoruz. Tıpkı beynin tek bir nöronun yapamayacağı şeyleri yapabilmesi gibi, sosyal ağlar da tek bir kişinin yapamayacağı şeyleri yapabilir.”
ÖNSÖZ